pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yüzük isteyen sevgiliyi oyalamanın yolları

0 yorum

"Dünya'nın En Küçük Mücevhercisinden Pazarlamanın Sırları" başlıklı bir yazıda gördüm. Mücevhercinin sitesinde, diğer mücevherciler gibi "ona nasıl evlenme teklif edebilirsini", "en güzel tek taş yüzükler" gibi sıradan (para kokan) cümleler değil, "Yüzük mü istiyor? Size zaman kazandıracak öneriler burada" gibi çok farklı bir yaklaşım izliyormuş. Bu zaman kazandırıcı öneriler de tabi ki yüzük dışındaki mücevherler.

Googleda markaya reklam vermek

4 yorum

Google'da kendi markamı arattığımda zaten en yukarıda ben çıkıyorum, neden bir de reklam verip paramı boşa harciyim diyor olabilirsiniz. Ama büyük bir şirketseniz ve büyük markalarınız varsa, üstelik Google'da insanlar sizin markanızı ararken onlara reklam gösterme şansınız varken, cimrilik yapıp orada reklam göstermemek bana aptalca geliyor. Hele hele insanlar televizyonda sevdikleri bir diziyi izlerken aralarda onlara markamı göstereyim, sloganımı söyleyeyim diye yırtınıp kesenin ağzını açan bir markaysanız ortada işini yanlış yapan birileri var demektir.

Ben işin teknik kısmında birisi olarak, bir şirketin kendi markasına çok çok düşük tıklama başı maliyetlerle reklam verip, yüksek tıklama oranları sayesinde tüm AdWords hesabının kalitesini yükseltebileceğini ve böylece diğer kelimelerde de daha ucuza reklam vererek toplam maliyeti düşüreceğini anlatabilirim uzun uzun ama bunun etkisi olacağını sanmıyorum.

Değişmesi gereken, insanların olaya bakış açısıdır. Maarifet çok para verip kolay yöntemleri kullanmak değil, az para verip yaratıcı yöntemler kullanabilmek. Bir pazarlama müdürünün işi para harcamak değil, etkili reklam yapmak olsa gerek!

Reklama inanmıyorsan Google'a sor

2 yorum


Eskiden: Reklam > Satış
Şimdi: Reklam > Google > Satış

Eskiden insanlara reklamı gösterirdiniz ve onlar da etkilenirse ürününüzü alırdı.

Şimdi siz reklam gösterdiğinizde, insanlar etkilenirse Google'da arayıp fikirlerini şekillendiriyorlar ve ona göre satın alıyorlar.

Yüce Zerey'in blogunda gördüğüm bir sunumdan bir alıntı.

Bir varmış bir yokmuş

0 yorum

Kahve satan bir site yılda 3 milyon dolar ciro yapıyormuş. Çok az kişinin çalıştığı, çok karlı bir işmiş. Kağıt üstünde çok iyi duran bu işin iki sorunu varmış:

1) Neredeyse tüm trafik organik Google aramalarından geliyormuş. Sitenin çok iyi yapılmış Google optimizasyonu (SEO ) sayesinde hergün yapılan binlerce kahve aramasından, siteye binlerce kişi geliyormuş. Sorun şu ki, Google dışında trafik alamayan site bu trafiği kaybedince n'olacak? Google'da ilk sayfada çıktığı için iyi iş yapan bu site, aynı başarıyı Google'da 6. sayfada çıkmaya başlarsa da yapabilecek mi?

2) Potansiyel müşterileri yakalayıp satış yaptığı bir model yokmuş. Yani 3 milyon dolarlık iş yapan bu site aslında bir "işletme" bile değilmiş. Sonuçta bir strateji sonucu değil, tesadüfen satış yapan bir siteymiş. Ücretsiz müşterilere dayalı bir iş.

3) Site sahibi siteye dokunmaya bile korkuyormuş. Çünkü yaptığı herhangi bir değişikliğin Google'daki sıralamasını bozacağından korkuyormuş. Yani zamanında yaptığın bir site ve kurduğun bir sistem sayesinde iyi para kazanıyor olabilirsin, ama iyi bir işin olmaz!

Gerçekten internet üzerinden iyi bir iş kurmak istiyorsan, hadefli ve geri dönüşü yüksek reklam vermeyi bileceksin. İnsanlar zaten bana geliyor diye düşünmeyeceksin. İstediğin an, istediğin kadar potansiyel müşteriyi nerede bulabileceğini bilecek ve onları sistemine çekebilecek, sonra da onlara istedikleri ürünü gösterip satabileceksin.

Sonuç olarak, hikayede geçen site zamanla piyasaya giren rakip şirketler yüzünden artık ne Google'da aratınca çıkıyor, ne de eskisi gibi milyon dolarlık satış yapabiliyor.

Pazarlamada Google'ı etkili kullanmak için 10 öneri

1 yorum

Google sadece bir arama motoru değil, bir tecrübedir. İnsanlar onu hayatlarındaki süreçlerin içine sokar ve ona güvenirler. AdWords reklamı verenler de sadece bir mecra olarak değil, kullanıcı deneyimi geliştirebilecekleri bir ortam olarak görmelidirler burayı.

Eğer internette varolmak, iş yapmak istiyorsanız Google'ın size sunduğu imkanları en iyi şekilde kullanmalısınız. İşte benim size önerilerim:

1- Hem arama sonuçlarında hem sponsor bağlantılarda olun. Çünkü 1+1=3. Bir Google aramasında iki bağlantınız varsa insanlar sitenize çok daha fazla güvenir.

2- Kolay bulunabilecek bir siteniz olsun. Siteniz sizi ve ürünlerinizi en sade biçimde anlatsın. Özgün içeriği olsun. Alakalı diğer sitelerden bağlantılar alsın. Sitenin adresi anlaşılır olsun...

3- Tüm ürünleriniz kolay bulunur olsun. Sadece ana sayfanızı değil, tüm ürünlerinizin sayfalarını kolay bulunur yapın. Reklamlarınızı hep ana sayfaya yönlendirmeyin. Hepsiburada.com'a gidenlerin çoğu ana sayfayı değil, ürün sayfalarını görmek için gidiyor.

4- Yatırımın geri dönüşünü hesaplayın. Özellikle Google'da reklam yapıyorsanız, her tıklamanın size bedelinin ne olacağını ve sizin bu gelen tıklamalardan ne kazancınız olacağını hesaplayın. Televizyon satmak için kullanabileceğiniz parayı saat satmak için kullanmayın.

5- Kaliteli reklamlar yaparak fiyatları düşürün. Kullanıcılara değil kullanıcılar için reklam yapın. Google reklam sistemi, aynı aramada olduğu gibi kullanıcı deneyimini arttırmayı amaçladığı için, kaliteli reklamları ödüllendirir. Alakasız bir reklam için tıklama başına 1 lira vermeniz gerekirken, konuyla alakalı bir reklamı 5 kuruşa verebilirsiniz.

6- Google, pazarlama stratejinizin bir elemanı olsun. Televizyon için reklam yapıp, sonra da bunun için bir de AdWords yapalım demek çok akıllıca değil. Çünkü senin televizyondaki reklamını görenler internete girdiğinde doğrudan sana gelmeyecek, önce Google'da aratacak. Halbuki önceden siteni hazırlasan, SEO yaparak Google'a güzelce tanıtsan, TV reklamında geçecek kelimelere reklam versen, yatırımından alacağın geri dönüş o kadar yüksek olur.

7- Bütçelerinizi dönemselliği göz önünde bulundurarak belirleyin. Her kelime Google'da aynı arama trendine sahip değil; bazıları yıl boyunca sabit, bazıları yazın yoğun, bazıları haftasonları, bazıları akşamları. Eğer Google AdWords kullanacaksanız, hep aynı bütçeyi ayırmanız yeterli olmayabilir. Bir de organik artışı sayarsak sürekli bütçenizi arttırmanız gerekeceğini düşünerek belki de yıllık bir plan yapmak gerekecek.

8- Sizi aramayanlara da ulaşın. Google deyince insanın aklına tabi ki arama geliyor, ama Google'ın reklam programı sadece arama üzerine değil. Branding yani marka imajı için de reklam yapabilirsiniz Google'da. Ya da cross-marketing (çapraz-satış). Mesela "telefon kodu" arayan birisine "Herkes Turkcell'de" diye reklam yapılabilir. Ya da cep telefonlarıyla ilgili sitelerdeki AdSense alanlarında Nokia'nın yeni modeli için banner reklam verilebilir.

9- Rakiplerinizle yarışın. İnternet'te ve Google'da herkese yetecek kadar ala var. Rakiplerinizi güçlü olduğu yerlerde pes etmeyin, siz de orada olun. Arama sonuçlarında ilk sayfada genelde 10 farklı site listeleniyor. Aynı şekilde aramalarda 10 tane AdWords reklamı gösterilebiliyor. Üstelik rakibiniz çok veriyor diye sizin de çok vermenize gerek yok. Eğer kaliteli bir reklam yaparsanız, daha az vererek rakibinizi üstünde bile reklam çıkarabilirsiniz.

10- Google ürünlerini kullanın. Genelde Google ücretsiz ürünleriyle tanınır. Bunları pazarlama için kullanın. Google Maps'te iş yerinizi gösterin, YouTube'te vidyolarınızı izletin, Picasa'da resimlerinizi gösterin, Blogger'da blog yazın, ...

Ben seni mi aradım?

1 yorum

"Sağlık aramasında en üstte çıkmak istiyoruz." der bazı reklamcılar. "Peki sağlık diye arayanlar senin reklamını görmek istiyor mu?" diyesi gelir insanın.

Düşünün bir: "sağlık" diye kim arar? neden arar? Sağlık ocağı arayanlar olabilir, sağlık memurları olabilir, sağlık bakanlığı sitesini arayanlar olabilir... Muhtemelen bunlardan hiçbiri sizin zayıflama haplarınızı almak için can atmıyor. Hatta sağda çıkan o reklamın kendi aramasıyla alakalı olduğunu bile düşünmüyor.

AdWords Kullanıyor musunuz?