Bir Kişinin Bannerlarınızı En Fazla Kaç Kere Göreceğini Limitleyebilirsiniz

3 yorum

AdWords üzerinden banner yayını da yapılabiliyor, AdSense reklamlarının yerleştirildiği sitelerde banner'larımız çıkabiliyor. Hedefleme olarak da kelime-içerik hedeflemeli (contextual), site hedeflemeli, kategori hedeflemeli ve demografik hedeflemeli seçenekler bulunuyor. Bir de burada "remarketing" kullanarak bizim sitemize geldiğinde işaretlediğimiz kişilere, AdSense yayıncısı siteleri ziyaret ettiklerinde banner gösterebileceğimizi söylediğimizde genelde yorum şu oluyor: "çok fazla çıkıyor, her yere girdiğimde aynı banner'ı görüyorum, öyle bir şey yapmayalım biz."

Bence de her gittiği yerde aynı reklamı göstermemek lazım. İlk başlarda, reklamverenler bunu "her yerde bizi görecek, vay be tüm sitelere reklam vermiş sanacak insanlar" diye yorumladılar ama ilk araştırmalarda ortaya çıktı ki insanlar remarketing reklamlarına yakalandıklarını hemen fark ediyor ve etkilenmek yerine rahatsız oluyorlar.

İnsanları bıktırmadan reklam göstermenin yolu ise "ad capping" ("sıklık sınırı") özelliğini kullanmak. Capping sayesinde, hedeflenen bir kişinin, bir reklamı günde (veya toplamda) en fazla kaç kere göreceğini limitleyebiliyoruz.  Kampanya ayarlarında biraz kenarda kalmış bir ayar olduğu için tecrübesi olmayan reklam yöneticileri bu ayarı unutabiliyor, o zaman sınırsız sayıda gösterim yapılıyor. Adwords online ara yüzünde, kampanya > ayarlar > gelişmiş ayarlar > reklam yayını (ad delivery) alanından sıklık sınırı ayarını yapabiliyoruz.

AdWords üzerinde kampanya ayarlarından sıklık sınırı ayarı yapmak
Reklamlar için sıklık sınırı (capping) ayarı sadece display (GDN) kampanyalarda aktif oluyor, arama sonuçları için verdiğimiz reklamlarda böyle bir gösterim sınırlaması yapamıyoruz. Display kampanyalarda da sadece remarketing değil, tüm hedeflemeler için çalışıyor.

Analytics'te spam trafik kaynakları ve botlar nasıl engellenir?

3 yorum

Ziyaretçilerinizin sitenize hangi siteden geldiğini takip etmek için Analytics kullanıyorsanız, bazı trafik kaynaklarının aslında var olmayan siteler olduğundan veya insanlar tarafından değil botlar tarafından kullanıldığından şüphelenmişsinizdir.

Bu gerçek olmayan trafikten kurtulmanın kolay yolunu Google geçtiğimiz senelerde "bot filtreleme" seçeneğini ekleyerek çözmeye çalıştı. Analytics'te Görünüm Ayarları menüsündeki kutucuğu işaretlediğinizde, "bilinen" botlardan gelen trafiği otomatik olarak rapolamadan çıkartıyor. (Google'ın Türkçe içeriğe ne kadar önem verdiği, "örümceklerden gelen tüm isabetleri hariç tut" şeklindeki saçma çevirisinde kendini göstermiş.)

Analytics'te Bot Filtreleme Özelliği

Yine de Bot Filtreleme özelliğinin açık olduğu görünümlerde de sahte trafik kaynakları karşımıza çıkabiliyor. Bunu tespit etmek için, Edinme > Tüm trafik > Kaynak/araç raporuna gelip, gelişmiş arama yaparak, yeni oturumların yüzdesi eşittir 100 (çünkü spam trafik kaynakları hep yeni ziyaretçi gibi gelir ve yeni oturum oranı %100 olur) ve sayfa/oturum eşittir 0 seçilir çünkü zaten tanım gereği spam trafik gerçekte siteye hiç gelmemiştir dolayısıyla sayfa gösterimi olmayan ziyaretler oluşturarak raporlarımızı bozar.

Kaynak / Araç raporu ve Gelişmiş Arama seçeneği

Yeni oturum oranı 100 olan ve sayfa gösterimi yapmayan trafik kaynaklarını bulmak.

Bu detaylı arama sonucunda çıkan site varsa, bu siteleri görünüm ayarlarından, filtrelerden, "hariç tut" (exclude) filtreleriyle tamamen raporlarınızdan çıkartabilirsiniz.

Analytics'te "hariç tutma" filtresi oluşturmak




Google Analytics Premium Türkiye'de Var mı?

0 yorum

Google, kendi Analytics Premium ürün sayfasında, ürünün hangi ülkelerde satıldığını şöyle söylüyor ilk paragrafta:
"Google Analytics Premium is currently available only in the United States, Canada, UK, Spain, France, Germany, Japan, and LATAM."
Yani "şimdilik sadece ABD, Kanada, İngiltere, İspanya, Fransa, Almanya, Japonya ve Latin Amerika ülkeleri için mevcuttur."

Türkiye'de Premium satan bazı ajanslar ve satın alan bazı şirketler olmasına rağmen, Türkiye listede yok. Bu ne demek? Bazı teknik limitlerin kaldırılması ve %99,99 erişilebilir olma garantisi dışındaki destekler yani 7/24 teknik destek gibi hizmetler Türkiye için verilmiyor demek.

Türkiye'deki bir Premium Analytics kullanıcısına Noel sebebiyle sadece kritik konularda destek vereceklerini duyuran bir mail atmalarından da Türkiye ile herhangi bir ilgileri olmadığını anlayabiliyoruz.

Google Analytics Premium müşterisine gelen Noel maili

Türkçe AdWords login sayfası

2 yorum

Google, AdWords login sayfasının tasarımını değiştirmiş. (Yıllardır, fotoğraflı başarı hikayeleri vardı o sayfada. Yaşlı bir çiçekçinin AdWords kullanarak başarılı olma hikayesi, esmer bir kızın butiğinin reklamını vererek başarılı olma hikayesi falan.)

Yenilenen sayfada bir Google arama ekranı var ve şu arama gözüküyor: "bebek sahilde kahve keyfi". Normalde bu aramaya ancak sahildeki bir kafenin veya mekan rehberlerinin reklam vermesini bekleriz. Ancak Google'ın kendi ürünü en iyi şekilde göstermesi gereken bu ekranda, şöyle bir reklam görünüyor: "Taze Çekilmiş Kahve". Yabancılar buna WTF diyor, yani "ne alaka?"
  
Google AdWords Türkçe giriş sayfası

İngiltere sayfası (büyütmek için tıklayın)
Muhtemelen bir çeviri sorunu vardır diyerek, AdWords İngiltere sayfasına baktım, meğer "Victoria istasyonuna yakın taze kahve" aramasına karşılık "taze çekilmiş kahve" reklamı verilmiş örnek reklam olarak. Üstelik linkte de "kahveci" yerine "kafe" demişler.

Şimdi; Anglo-Sakson kültüründeki "taze kahve" kavramını, sen AdWords'ten anlamayan ama süper yaratıcı fikirleri olan Türklerin eline verirsen, sana "bebekte kahve keyfi" diye kullanıp, bu işten ekmeğini kazanan yüzlerce AdWords uzmanının tüylerini diken diken edersin...

Web sitesindeki aramaları dönüşüm olarak saymak

0 yorum

Google AdWords, tıklama ve dönüşüm bazlı çalışan bir reklam sistemi. Dönüşüm derken de, ziyaretten müşteriye veya üyeye dönüşümü kastediyor. Genelde İnternet üzerinden satışın en büyük rakibi telefon üzerinden satış olduğu için, reklamlarda telefon numarası kullanımı hep "acaba yapsak mı yapmasak mı" diye düşünülen bir uygulama olarak masaya konuyor.

Normalde, call-extension denen reklam ek özellikleriyle, reklam metinlerinin yanında (veya mobil cihazlarda bir arama butonuyla) doğrudan müşterileriniz sizi aramalarını sağlayabiliyorsunuz. Google bunu bu ay daha da ileriye götürerek, artık site içindeki telefon numaralarının aranmasını da dönüşüm olarak sayabileceğini duyurdu. (Hemen sevinmeyin çünkü Türkiye'de yok ve muhtemelen hiç olmayacak.)

Dijital bir mecra olan İnternet'le, analog bir mecra olan telefon arasında bilgi akışı çok kolay değil. Zaten o yüzden, Google 2007 yılında 95 milyon dolar ödeyerek bu işi yapan Grand Central isimli bir şirketi satın aldı. Şu anda bu şirketin ürünlerini Google Voice olarak piyasaya sunuyor ve Gtalk içindeki bilgisayardan ev telefonunu arama özelliğini de bu teknoloji ile sağlıyor.

Google Voice özelliği sayesinde, Google size bir kod veriyor ve sitenizde telefon yazılacak olan yere bu kodu koyuyorsunuz. Orada gözüken numara arandığında, Google Voice üzerinden yönlendiriliyor ve bu numaranın kime gösterildiğini Google bildiği için, size hangi tıklamanın gerçek telefon aramasına dönüştüğünü raporluyor. Bence dahiyane bir sistem.

Eskiden biz müşterilerimize dijital iletişimde kullandıkları telefon numaralarının basılı materyallerdekinden farklı olmasını ve iki numaranın aranma oranlarını karşılaştırmalarını önerirdik. Ben bu yöntemi kullanarak arama ölçümlemesi yapan bir reklamverenle karşılaşmadım henüz.

Türkiye'deki Google pazarlama ekibinin yerinde olsam bu ürünü Türkiye'de de kullanıma açmak için uğraşır ve Türkçedeki "arama" fiilinin hem Google aramaları hem de telefon aramaları için kullanılabilmesinin avantajıyla, dikkat çeken bir pazarlama kampanyasına dönüştürmeye çalışırdım...

AdWords Kullanıyor musunuz?